“Fenerbahçe’nin bir Deivid’i yok” – Spor yazarları Fenerbahçe için ne dedi?
Spor yazarları, Fenerbahçe’nin Sevilla karşısında 2-0’lık mağlubiyetini yorumladı.
“Bu F.Bahçe’nin bir Deivid’i yok” – Uğur Meleke | Bence dün sahaya çıkan Fenerbahçe 2023’ünse, Fenerbahçe 2008’den en önemli eksiği Deivid’di. 2008’de Fenerbahçe Sevilla ile eşleştiğinde as santrforu Kezman, takımın yıldızı Alex’ti. Ancak Deivid işler her sıkıştığında sahneye çıkar ve hemen her büyük maçta kritik golleri atmayı başarırdı. Bu Fenerbahçe’de Valencia’nın dışında bir büyük maç golcüsü çıkmadı bu sezon sahneye.Dün çok kötü bir ilk devre oynayan Sevilla’da ikinci devredeki değişimin nedeniyse Fernando’nun stopere geçip, orta sahaya Jordan takviyesi yapmalarıydı. Fernando ilk devredeki sarsaklık sorununu çözdü. Geriden daha rahat çıkmaya başladılar ve ikinci devrede rüzgarı lehlerine çevirdiler. (Hürriyet)
“Çok yazık oldu!” – Gürcan Bilgiç | Gözler Valencia’nın üstündeyken King’i üç kere golle burun buruna getirdiler. Ferdi’nin 8’deki sızması ve kaleciyi nişanlaması ayrı not, Valencia’nın orta sahadan kaleciyi avlamasına ramak kalması bir başka detay. İkinci yarıda topu rakibe bıraktılar. Sevilla doğru tepki gösterip, Fransız hakemi de yanına alarak baskıyı kurdu. Tam bir şans golü ile de uyuyan seyirciyi maça döndürdüler. Tam bir “Futbolun adaleti yoktur” seansı vardı karşımızda. O kadar çok pozisyon kaçtı, o kadar müsait durumlarda yanlış tercihler kullanıldı ki, “ben yemiyorum, sen ye” ikramlarını seyrettik. Böyle üst düzey maçların daha akıllı, sakin ve tecrübeyle geçilmesi gerekiyor. Ligdeki durumu kötü olsa da Sevilla takım olarak çözümün çok farkında. Yine de Kadıköy’ün atmosferinde şans rüzgârları farklı esecektir. (Sabah)
“Formsuz da olsa La Liga takımı!” – Ömer Üründül | Son bölümde Jesus’un oyuncu değişikliği hatası vardı. Orta sahayı boşaltıp Crespo’yu çıkarıyorsan orta saha oyuncusu Zajc’ı oyuna sürmeliydi. Takım oyundan düşmüşken gol aramak yerine daha kontrollü bir oyunla hiç olmazsa 1-0’ı tutmak lazımdı. Peki neden 1. devre ile 2. devre arasında böyle farklılık oldu? Bunun bir numaralı sebebi iki takım arasındaki kondisyon farkıydı. Çok formsuz da olsa Sevilla bir La Liga takımı, bizim ligimizin temposu düşük. Bir de işin içine 2. ara girmişti. Rövanşta işler çok zor ama çıkmadık candan umut kesilmez. (Sabah)
“Futbol affetmez…” – Şansal Büyüka | Fenerbahçe‘nin karşısında 20 takımlı İspanya liginde 16.sırada bulunan ve sıkıntılı günler yaşayan Sevilla değil, Avrupa kupalarını en fazla kazanan takım olan Sevilla vardı. Fenerbahçe; Avrupa kupalarını kazanmayı alışkanlık haline getirmiş olan rakibi karşısında, özellikle ilk yarıda Süper Lig‘de bulamayacağı kadar pozisyon buldu, atamadı. alencia kaçırdı, Ferdi iyi vuramadı, Valencia bir daha kaçırdı. Hele Joshua King’in girdiği pozisyonlar… Karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaleci Dimitrovic‘e bacak arası yapmak istedi olmadı, sonra Ferdi‘nin adrese teslim pasını nasıl üstten dışarı vurdu, inanılacak gibi değil. İlk yarı bittiğinde düşündüm; bu pozisyonların yarısına Sevilla girse ne olurdu acaba? Gözlerimi kapattım, bu düşünceyi hemen, hızlıca kafamdan attım. Jesus‘un hakkını teslim edelim… Macera aramayan, rakibe göre dizayn edilmiş bir onbirle sahaya çıktı… Göbekte üç stoper Serdar Aziz, Samet ve Szalai ile iyi bir duvar ördü… Yetinmedi; sola çektiği Szalai‘yi, Lincoln‘ün arkasına sarkıtıp kademeli bir savunma anlayışı oluşturdu. (Milliyet)
“Jorge Jesus uyuya kalınca!” – Bülent Timurlenk | Jesus, unuttuğu Serdar Aziz ile üçlü defansı tercih ederken geçen sezon Marsilya’nın başında Galatasaray karşısında dağılan Sampaoli de ideal stoperleri sakat olduğundan iki orta saha Fernando ve Gudelj’i defansa çekmişti. İlk yarıda Sevilla neden La Liga’da acı çektiğini gösteren bir futbol oynarken uzun zaman sonra önde baskıyı hakkıyla yapan bir Fenerbahçe izledik. Hücum planında ise yine sorun vardı. Takım Ferdi üzerinden yürüyor, top Valencia’ya gelince heyecan yükseliyordu. Yine de ne yaptığını bilen taraf Fenerbahçe idi ilk yarıda. Dağınık Sevilla’nın ise Nesyri’yi defans arkasına kaçırmak dışında opsiyonu yoktu. Sampaoli ikinci yarı dörtlüye dönüp Jordan hamlesiyle orta sahayı aldı, ilk gol de onun ayağından geldi. Jesus, ligi ön planda tutuyor olabilir ama dün oyunu okumakta zorlandı. Sahayı kafasındaki halı saha ölçülerinde kullanan İrfan’a ve hücumdaki silik King’i kenara almakta gecikti… İki kalite, Ocampos ve Lamela hamleleriyle Sampaoli’nın “kötü” Sevilla’sı ikinci golü de buldu. Jorge Jesus yarın yine “Önceliğim lig” diyebilir, kimse itiraz etmez! Futbolcular bakalım haftaya perşembe itiraz edecek mi? (Sabah)