FenerbahçeFutbol HaberleriSüper Lig

Yorumcular Fenerbahçe – Feyenoord Maçını Değerlendirdi!

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 3. eleme turu ilk maçında deplasmanda Feyenoord’a 2-1 mağlup oldu. Spor yazarları, Feyenoord-Fenerbahçe maçını değerlendirdi.

fenerbahce-maci

“İddia ediyorum Fenerbahçe’nin en iyi transferi” | Spor yazarları, Feyenoord maçı için ne dedi?

Serkan Akcan: “Bitirememe hastalığı” 
| Genelde tüm takımlarımız sezonun başlangıç aşamasında oyun gücüne değil oyuncu gücüne güvenerek çıkıyor ön eleme maçlarına. Buna mukabil, Avrupa’nın görece mütevazi takımlarının disiplin, fizik üstünlük ve oyun güçleri galip geliyor temsilcilerimize. Fenerbahçe, Feyenoord karşısına ilk 11’de sadece 1 yeni oyuncuyla çıkarken, kulübede de 2 yeni futbolcu bekliyordu. Mourinho’dan beklenen, geçen yıldan bu sezona sahadaki oyun bütünlüğünün taşınması, yeni transferlerle güçlendirilmesi ve daha akıcı bir plandı. Ne var ki, Hollanda deplasmanında Fenerbahçe sanki dün bir araya gelmiş gibi bir ilk yarı oynadı. İkinci yarı başındaki bire bir baskılar Fenerbahçe’yi önde tutmayı başardı denebilir. İrfancan-Duran, Oğuz-Semedo değişimlerinin ardından baskı kalitesinin artmasından bir gol çıkarabilmek gerekirdi. Amrabat’ın 86’da attığı gol aslında Fenerbahçe’nin ikinci yarının başlama düdüğüyle birlikte takım olarak ilmek ilmek ördüğü bir oyunun getirisiydi. Fred’in savunma zaafları Fenerbahçe’nin en zayıf karınlarından biri göründü dün gece. Brezilyalı orta sahadan beklenen ilk şey savunma olmayabilir. Fakat tüm takımın Fred’ten beklentisi oyunun doğru kurulması, savunmadan top çıkışlarında akışkanlığın sağlanması. İsmail Kartal sezonunda Fred yanında İsmail, önünde Szymanski ile bunu kusursuza yakın yaptığı için fark yaratıyordu, lakin Mourinho takımında oyunun kurulumu daha direkt toplarla sağlandığından kafasının üstünden geçen topların sayısı hayli fazla. Bu durumda iş, biraz da Fred dahil santrforun arkasındaki tüm futbolcuların rakiplere temas etmesine, bire bir eşleşmelerde baskı kaliteleriyle ayakta kalmalarına bakıyor. İkinci yarıdaki oyun tam da Mourinho’nun oynamak istediği cinstendi.
serkan-akcan
Faik Çetiner: “Rövanş kolay değil” | Şampiyonlar Ligi kapısını aralayacak maça Fenerbahçe’nin kadrosunda tek yeni oyuncu Archie Brown vardı. Mourinho’da aynı, takımda aynı. Yeni golcü Duran kulübede, satılacak denilen En Nesyri sahada. Fred, Amrabat ve Szymanski kendilerini gösterecekleri maçın ilk 45 dakikasında kayıplar. Çok koşan, önde baskı yapan Feyenoord ilk 45 dakikayı tek golle geçtiyse Fenerbahçe kendini şanslı saymalıdır. Yeni transfer Brown’ın tek başına yarattığı en cidddi atağın gol olmaması da Fenerbahçe adına şansızlıktı. Kötü futbola rağmen Mourinho devre arası hamle yapmadı. Ancak sahadaki SarıLacivertli oyuncular bu yarıya daha istekli ve baskılı başladılar. Fenerbahçe’nin baskısı gol getirmeyince Mourinho son 30 dakikada 2 yeni transferi sahaya sürdü. İrfan Can Kahveci ve Oğuz Aydın’ın yerlerine Semedo ve gol ümidi Duran oyuna girdiler. Ev sahibinin geriye yaslanmasıyla Fenerbahçe oyunu rakip alana yığdı. Mourinho‘nun son hamleleri Bartuğ ve Cenk Tosun oldular. Maç gidiyor derken sahneye Amrabat çıktı. Ceza sahası içinden müthiş bir füzeyle topu ağlara yollarken,takımına adeta hayat veriyordu. Maç böyle biter derken sahanın iyilerinden Moussa’nın kafayla attığı golü hem İrfan Can Eğribayat hem de defans seyredince maç kolay yoldan kaybedildi. Rövanş mı? Mourinho’nun 11’i belli değil. Takımın kalecisi yok. Feyenoord çok diri ve çok kQoşan bir ekip. Robin Van Persie eski takımını iyi tanıyor. İşte bu yüzden Kadıköy rövanşı kolay değil.
faik-cetiner
Gürcan Bilgiç: “Orta saha röntgeni” | Boşa atılmış bir ilk yarı. Feyenoord’un golüne kadar rakibin ayaklarına bakan, topun peşinden koşan, seyirci kalan bütün bir takım. Dakikalar ilerledikçe de güvenini kaybeden futbolcu grubu… Szymanski ile Mert şeffaf adam gibiler. Bir takım, bir maça ancak bu kadar “hazırlanamaz” isimli bir gösteri izliyoruz sanki. Maç öncesinde aklımızdan geçenlerle, seyrettiğimiz arasında gece-gündüz kadar fark var. 60’a kadar Fenerbahçe, kendisi gibi oynayıp, tempoyu zorlayıp, sağlı- sollu kornerler ile çöktü Feyenoord kalesine. Değişiklikler sonrasında Semedo’nun ne kadar fark getirdiğini de gördük. Topla mesafe kat eden bir oyuncusu oldu F.Bahçe’nin.. Ayağındaki hemen her topu kaybeden Szymanski, her topla buluşmasında geriye dönen Amrabat, öne tek pas yapamadan çıkan Fred… F.Bahçe orta sahasının röntgeni bu. Nasıl fark yaratabilirdin? Üçlü yerine dörtlüye geçip, Oğuz’u sol önde değerlendirmek olabilirdi. Ceza alanına İrfan Can ile birlikte servis yapabilir, en azından korner atışları dışında pozisyon seçenekleri yaratabilirdin. Üç stoper önünde Amrabat ile oynamak daha çok işine geldi Mourinho’nun. Boşuna transfer istemiyor. Oyunla çözemiyor hiçbir şeyi, oyuncudan bekliyor bunu. Maçı dengeye getiren Amrabat’ın çivisiydi. Feyenoord’a umudu getiren ise maçın en kısasının kafa golü. Kadıköy çok ateşli olacak.
gurcan-bilgic
Ömer Üründül: “Fred kimliğinden çok uzakta” | Bizim hiçbir takımımız, vasat Avrupa takımları karşısında favori değildir. Bunun da bana göre en önemli nedeni; her Avrupa takımının, yapılarına göre oturmuş bir sistemleri olması. Bir de tabii bize göre fiziki üstünlükleri… Dün ilk yarıda Fenerbahçe çok mahkum oynadı. Tempoyu ayarlayan, topa hakim olan, pres yapan, savunmayı zorlayan bir Feyenoord vardı. Ama takım savunmasının alan daraltarak dikkatli olması, rakibe tek şans golünden fazlasını vermedi. İkinci yarı daha dengeli, daha hücuma etkili çıkabilen bir Fenerbahçe gündeme geldi. Sonra Mourinho’dan iki hamle geldi. Ve maçın sonlarına doğru Amrabat’ın mükemmel golüyle skor kritik dakikada dengelendi. İşte bu golden sonra, o basit gol gerçekten yenmemeliydi. Sonuç olarak iş Kadıköy’e kaldı. Tabii ki zor bir maç olacak. Ne olursa olsun o ikinci gol Feyenoord’a önemli bir avantaj getirdi. Şimdi gelelim genel görüşlerime… Oosterwolde’yi takdir etmek istiyorum. Ağır bir sakatlık geçirip bir sene futboldan uzak kalıp sezon başındaki bu fiziksel performans önemli. Skriniar iyi oynadı. Bir önemli konu var… Fred artık kesinlikle çok önemli oyuncu kimliğinde değil. Oğuz Aydın dün gece çok kötü oynadı. Herhalde bunun nedenini kendi biliyordur. Duran’ın zamana ihtiyacı var. Yeni gittiğin bir takımda uyum süreci için en zor görev yeri santrfordur. Bana göre iddia ediyorum, Fenerbahçe’nin en iyi transferi Semedo’dur.
feyenoord-fenerbahce

İlker Yağcıoğlu: “Fenerbahçe bu turu geçer” | Feyenoord’a karşı ilk 45 dakikada beklenen Fenerbahçe sahada yoktu.

Oyunu kendi sahasında kabul edip, rakibe gol pozisyonu vermedi.

Oyunu götürmek niyetindeydi.

İşin hücum tarafında ise ciddi sıkıntılar olduğunu gördük. Sürekli uzun top atmak zorunda kaldık ve bunların hiçbiri olgun atağa dönmedi.

Bu kadar rakibi geride kabul ettiğinizde tıpkı yediğimiz golde olduğu gibi, bir karambol sonucu ya da kendi oyuncumuza çarpan top sonucu golü kalenizde görebilirsiniz.

 

Öyle de oldu ve mağlup duruma düştük. Açıkçası ikinci yarıya başlarken Mourinho’nun aynı takımla sahaya çıkması beni çok şaşırttı. Mourinho oyuncu değiştirmektense oyunun şeklini değiştirmeyi seçti. İkinci yarıda önde baskı yapan bir Fenerbahçe izledik. Bu sefer işler tersine döndü. Feyenoord uzun topla çıkmayı denedi. Bunda başarılı olamadı. Rakipten dönen topları biz aldık. Ve ikinci yarıda etkili olduk. Bu oyunun karşılığına da Brown’un getirdiği top sonrası Amrabat’ın füzesiyle golü bulduk.

 

Dün gece oyunda gördüğüm gerçekler şunlar…

1-3’lü oynayacaksa sağ kenarda Oğuz’un yerine Semedo oynar.

2-Oyunu rakip sahaya yıkmadığın sürece İrfan Can fazla katkı sağlayamaz.

3-En Nesyri ve Brown birlikte oynayacaksa kanatlardan çok daha etkili ataklar yapılmalı.

Sonuç olarak 1-1’i bulduktan sonra yenilen gol moralleri bozsa da benim gördüğüm F.Bahçe bu Feyenoord’u İstanbul’da yenecektir.

Uğur Meleke: “Keşke Mourinho da Hollanda’ya gelseymiş!” | 8 Aralık 2016 gecesi Feyenoord, Rotterdam’da Fenerbahçe’yi ağırladığında da stattaydım. O gün Feyenoord’u Van Bronckhorst çalıştırıyordu, kadrolarında Jorgensen, Kuyt, Berghuis, Elia, Toornstra gibi etkileyici futbolcuları vardı. O kadro, 2016-17 sezonunu Hollanda şampiyonu olarak tamamladı zaten.

 

Peki Fenerbahçe-Feyenoord eşleşmesinin sonucu ne olmuştu dersiniz? Ozan Tufan’lı, Alper’li, Şener’li Fenerbahçe, her iki maçta da yenmişti Rotterdam ekibini. O sezon Advocaat’ın çalıştırdığı sarı-lacivertliler, Avrupa Ligi A grubunu hem Feyenoord’u, hem de Mourinho’nun Manchester United’ını geçerek lider bitirmişti.

 

Aradan 9 sene geçmiş… O Feyenoord ligini şampiyon bitirmişti, bu Feyenoord geçen sezonun üçüncüsü. Üstelik en iyi iki oyuncuları Hancko’yu ve Paixao’yu beş büyük lige satmışlar. Stoperlerinden biri (Ahmedhodzic) 2 gün önce, diğeri 15 gün önce takıma katılmışlar. Ancak önceki gün takıma katılan o Ahmedhodzic zaman zaman topla 60 metre çıktı dün ilk yarıda. Fenerbahçe ilk 45 dakikada son derece etkisizdi, önde baskıya hiç gitmedi. Geriden çıkarken defalarca top kaybetti ve zaten golü de Szymanski’nin hediye ettiği anlamsız bir topun devamında yedi.

 

İkinci yarının ilk yarım saatinde Fenerbahçe’nin görüntüsü bir tık değişti… Sahaya daha canlı ve agresif bir ruh haliyle döndü sarı-lacivertliler. Öne baskıya gitmeye başladılar ve rakiplerini de birkaç kez hataya zorladılar. Semedo ve Duran’ın girmeleriyle sahadaki enerji arttı ama keşke oyundan çıkan hep İrfan değil, bu kez Szymanski olsa idi. Zira İrfan daha iyi besleyebilirdi Duran-Nesyri ikilisini.

 

2-1’lik yenilgi İstanbul’da pekala telafi edilebilir. Rövanşta Semedo ve Duran ilk 11’de başlayabilir. Hatta Hollanda’ya gelmeyen Mourinho, İstanbul’da belki kenarda olabilir! Zira dün kenarda bir Mourinho etkisi göremedim ben. 2016’da De Kuip’te dev bir Dick Advocaat vardı kulübede. Ozan’larla-Şener’lerle-Alper’lerle iki maçta da yenmişti Feyenoord’u. Bu Mourinho ise henüz belirgin bir fark yaratmıyor, sadece transfer istediğini ima eden oyuncu değişiklikleri yapıyor kenarda.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu