“Üzerinizde cumhuriyetin yüzüncü yılının ahı var” | Spor yazarları Süper Kupa için ne dedi?
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan Süper Kupa maçı tatil edildi. Spor yazarları, yarıda kalan Süper Kupa maçı için ne dedi?
Uğur Meleke: “Üzerinizde cumhuriyetin yüzüncü yılının ahı var” | Dün Türk futbol tarihine utanç sayfası olarak kaydedilecek bir gece yaşandı Şanlıurfa’da. Bu tabloda katkısı olan her bir kişi şunu unutmasın lütfen: Üzerinizde cumhuriyetin yüzüncü yılının ahı var… Bu noktaya ulaşana dek 3 büyük hata yapıldı bence: 1- Bu final pekalâ 2023’te Atatürk Olimpiyat Stadı’nda cumhuriyetin yüzüncü yıl coşkusuyla oynayabilirdi. Sürecin en başında Riyad teklifi masaya geldiğinde, bunu cumhuriyetin 100’üncü değil, 101’inci senesinde konuşalım demeyen herkes suçludur. 2- Alternatif tarihin 7 Nisan olarak ayarlanması da bir başka saçmalık. 29 Aralık Riyad fiyaskosu yaşandığında iki takımımız da Avrupa’da devam ediyordu, bunu gözeterek yeni tarih belirlemek bu kadar zor olmamalıydı. Süper Lig 37’nci hafta maçlarını 15 Mayıs’ta, Süper Kupa’yı 19 Mayıs’ta Samsun 19 Mayıs Stadı’nda oynatıp, Atatürk’ün emanetine yakışır bir saygı duruşunda bulunabilirdiniz. 3- Dün Fenerbahçe’nin maça U19’la çıkıp, ikinci dakikada sahayı terk etmesi son lig şampiyonu Galatasaraylı sporcuların da, son kupa galibi Fenerbahçeli futbolcuların emeğine de haksızlık. (HÜRRİYET)
Faik Çetiner: “Ali Şen’den Ali Koç’a” | Urfa’da şüphesiz tarihe geçen bir maç yaşandı. Maçın senaryosunu oyun başlayınca anladık. Film başlar başlamaz bitti. Yıllar boyu konuşulacak bu oyunda asla kimin haklı olduğu anlaşılmayacak. Çünkü hangi tarafı dinlerseniz ‘Biz haklıyız’ diyecekler. Ben de meslek hayatımda Fenerbahçe Futbol Takımı’nın sahadan ikinci defa çekildiğine şahit oldum. 11 Şubat 1998 yılında Başkan Ali Şen kupa yarı final maçında Trabzon’da takımını sahadan çekmişti. O maçın canlı şahidi idim. Sonrasında Fenerbahçe hükmen yenik sayılıp 1 yıl kupalardan men edilmişti. Hediye de olsa kupa artık Galatasaray’ın müzesine gidecek. Tebrik edip yazıyı yine Fenerbahçe ile noktalıyalım. Yıllar önce takımı sahadan çeken Ali Şen, bir gün bana, ‘Kararımdan hiçbir zaman pişmanlık duymadım’ demişti. Bakalım Urfa’da tarihe geçen Süper Kupa maçından sonra Başkan Ali Koç gün gelip pişmanlık duyacak mı? Yoksa hep verdiği kararın hep arkasında mı olacak? Ne dersiniz? (FANATİK)
Metin Karabaş: “Böyle hak aranmaz” | Bir türlü oynanamayan ve sürekli senaryosu değişen Süper Kupa finali nihayet dün gerçekleşti. Gerçi buna gerçekleşti demek ne kadar doğru orası tartışılır. En azından prosedür olarak maçın oynanmasına engel bir durum oluşmadı demek daha doğru olur. Büyük tartışmaların ardından as takımı ile sahada yer alan Galatasaray’ın karşısına Fenerbahçe U19 oyuncuları ile çıktı. Aslında bundan sonra da futboldan bahsetmenin hiçbir anlamı da kalmadı. Yüreği Fenerbahçe sevdası ile atan gencecik çocukları böylesine güçlü bir rakibin önüne atmak hak aramak ile açıklanamaz. Her şey bir yana hiçbir başkan ve yönetimin bu genç kardeşlerimizi böylesine yormaya ve yıpratmaya hakkı yok. (FANATİK)
Levent Tüzemen: “Türk futbolunun birliğe ihtiyacı var” | Aziz Yıldırım’ın 20 yıllık başkanlığı döneminde bile Galatasaray-Fenerbahçe ilişkileri gerginlikler yaşamış ama asla nefret düzeyine ulaşmamıştı. Bu gerilim maalesef taraftarlar için büyük bir tehlike arz ediyor. Bir voleybol maçından sonra G.Saray kongre üyesi ve kızı, F.Bahçeli taraftarlar tarafından saldırıya uğradı. Söylemlere ve eylemlere dikkat etmezsek, daha büyük olayları yaşamaya mahkum oluruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, eski bir sporcu olduğu gibi sadece futbola değil sporun her dalına büyük değer ve destek veriyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu gerilimin durması için mutlaka olaya el koyması zorunluluk arz ediyor. Türk futbolunun sükunete, birliğe ve dostluğa acilen ihtiyacı var. (SABAH)
Gürcan Bilgiç: “Neresinden tutsanız elinizde kalıyor” | Neredeyse tüm takımlar hakemlerden şikâyetçi, adaletli olduklarına inanmıyor, değerlendirme toplantılarında itiraflar yaşanıyor. Federasyon Başkanı ve MHK sanki hiçbir şey olmamış gibi, tek yorum yapmadı. Çünkü “Bir şey yapamazlar, daha önce de gördük” diye baktılar. Bu kez son 13 yılın özetinde, yaşananlarında, kazanılan-kaybedilen maçlarından birikenler, dün geceyi görmeyi nasip etti. Gencecik çocuklar soyunma odasına giderken, koca koca adamlar hoplaya-zıplaya galibiyeti kutladı. Neresini tutsanız elinizde kalıyor yani. Yazık çok yazık… (SABAH)
Bülent Timurlenk: “Derbi ruhu ve tutkusunu bilmeyenler” | Bu maç tarihe 399. Fenerbahçe- Galatasaray derbisi olarak yazılacak. 115 yıldır kazandılar, kaybettiler, sevindirdiler ya da üzdüler… Taraftar nikah gününü sadece kendini değil arkadaşlarını da düşünüp “Derbi günü olmaz” diyerek aldı. Ortalama bir yaşamda bir insanın aklı kemale erdikten sonra izleyebileceği derbi sayısı 120-130. “Bir tanesi eksik olsun” diyenler, bu derbinin ruhunu, tutkusunu bilmeyenlerdir. Bu oyuna ve ülkedeki futbol atmosferine dair yıllardır değişmeyen cümlelerimdir: Eski kuşaklar takım, golcü posterlerini duvarlarına asarlardı, şimdi gençlerin telefonunda duvar kağıdı onlar. Formaların arkasında en sevilen futbolcunun ismi yazdırılıyor. Bizde de böyle İspanya’da da Arjantin’de de. Dünyanın hiçbir yerinde duvarına başkan posteri asıp, formasının arkasına yöneticisinin adını yazdıran taraftar yoktur. Futbol onu oynayan ve onu izleyenlerin güzel oyunudur. Dün biz ne izledik?.. (SABAH)